İran 1,600,000 km yüzölçümü üzerinde yaşayan 80 milyon nüfusuyla dünya üzerindeki en ilgi çekici pazarlardan biridir. İranın dünya devlerinin kapışma alanı haline gelmiş olması, bu ülkenin sadece yüzölçümü olarak büyüklüğü ve nüfus olarak kalabalıklığından değildir tabii ki.
İran yeraldığı coğrafi konumu itibariyle dünyanın en stratejik kara dilimlerinden. İran coğrafyası itibariyle basra körfezini ve hint okyanusunu orta asyaya, kafkaslara ve Türkiyeye bağlamaktadır. Aynı doğrultuda orta asya üzerinden Rusyayı ve Çini, kafkaslardan yine Rusyayı, karadeniz sahil ve limanlarını, Türkiye üzerinden ise tüm avrupayı ve amerika ülkelerini

körfez ülkelerine bağlamaktadır.
Bütün bunlara ilaveten İran zengin yeraltı kaynaklarına sahip bir ülkedir ve yüz yılı aşkın bir süreden beri bu zenginliğinden dolayı da bir az daha akbabaların iştahını kabartmaktadır.
Ancak yüzyıllardır bu ülke zenginlikleri ve meziyetlerinden dolayı bir çok dünya devinin kapışması haline gelse de, komşu ülkesi Türkiye (daha önce de Osmanlı) İranda pek bir söz sahibi hatta yüksek ve pek bir dostluk ilişkisine sahip olamamıştır. Bu konuda batılı devletlerin parmağını arayabiliriz ancak Türk diplomasisinin bu konuda yetersiz kaldığını iddia edebiliriz.
Bugün türkler olarak gerek gezmek gerekse ticaret yapmak amacıyla İranda bulunanların sayısı çok daha yükseklerde olması gerekirdi. İrandan her yıl 2,000,000 kadar turist Türkiyeye gelirken, Türkiyeden İrana gidenlerin sayısı çoğu zaman 200,000i bulmuyor. Oysa, ‘Bir türk olarak İranı gezmenizi gerektiren 10 neden’ yazımı okursanız, neden bir türkün hayatı boyunca en az bir defa İranı gezmesi gerektiğini anlayacaksınız.
Burada tabii konumuz ticaret. Çoğu iş adamları veya tüccar vatandaşlar, özellikle yaptırım koşullarında İranla nasıl ticaret yapılacağını, neler satılabileceğini merak ediyor ve yaptırımın her zaman risk yarattığını haklı bir gerekçe olarak dikkate aldıklarında, en iyisi İrana hiç yanaşmamak diye düşünüyorlar. Oysa son 40 yıldır yaptırım dalgalrı İran üzerinden hiç eksik olmadı ki.
Şu anda dahi yıllardan beri İrana bayiliği ve distribütörü aracılığıyla mal satan, hatta üretici şubesiyle İranda pazarını kurmuş olan çok sayıda türk firması ve fabrikası vardır. Yani İrana yıllık türk gezgini sayısına göre, İranla ticaret hacmi açısından durum bir az daha iyi.
Türk malları İranda, dünayı esir almış çin malından sonra en çok bulunan ürünlerdir. Ayrıca türk malı, İranda kaliteli mal olarak bilinir. Çünkü İranlı (genel itibariyle), bazen daha kaliteli olabilen batı avrupa menşeli ürünleri alım gücüne sahip değil.
Bu uzunca girişle ne demek istediğimi anlamışsınızdır: İran yatırıma aç bir ülke. Burada bir şeyler satmak, hatta üretici fabrika veya atölyenizi kurmanızı tavsiye edebilirim. İşin detaylarını tabii ki araştırarak yürüteceksiniz veya size cazip gelmezse vazgeçebilirsiniz.
Peki, İranda hangi sektörler yatırım yapmaya daha uygun?
İşte onlardan bazıları:
Turizm:
İranda yatırıma aç sektörlerin başında turizm geliyor. İranlıların bu konuda pek deneyimli oldukları sayılmaz. Bunu özellikle son yıllarda yapılan girişimlerinin sonucundan anlayabiliriz. Yine son yıllarda yapılan bazı girişimlerden, İranlıların bu konuya el atma isteği ve arzusu taşıdığı anlayabiliriz. Bu doğrultuda bazı kanunlar bile yapıldı veya değiştirildi.
Hemen ikaz etmeliyim ki İranın büyük pazarı kolay bir lokma değildir ve çok dikkatli olmanız lazım. Bunun için ‘İranlı ile ticaret yaparken dikkat etmeniz gereken konular’ yazımı okumanızı özellikle tavsiye ederim.
İranda turizm sektöründe yatırım ve çalışma gerektiren konular ta turistik tanıtım gereğinden başlıyor. İranlıların akıllarına bir şey estiğinde hemen hızlı bir şekilde gerçekleştirme istemelerinden dolayı genelde konuyu abartabiliyor, başka şeylerle karıştırabiliyorlar! O yüzden tanıtımda dahi (ki işin ana ayağını teşkil eder) yetersiz kalıyorlar. Türk iş adamları bu konuda önemli adımlar atabilir, attırabilirler. Turistik mekanların dekorasyonu, yönetimi ve işletmeciliği de çok iş ve çaba gerektiriyor. Demem o ki İranda turizm sektörü büyük kazanımlara gebe.
Tarım ve su tasarrufu:
İranın büyük bir kısmı susuz çöl ya da kuraklık bölgelerden oluşmaktadır. Geri kalan sınırlı ölçüde sulak veya yağışı nispeten yeterli seviyede olan kısımlarda daha modern sulama tekniklerini uygulayarak büyük ve karlı işler yapmak mümkün. Sadece modern sulama sistemleri satışı, kurulumu vs. ile ilgilenmek dahi mantıklı bir girişim olabilir. Kuraklık bölgelerde de yine modern sulama teknikleriyle, susuzluğa dayanıklı yerel bitki ve meyveler yetiştirmek uygun olur. Hızla daha da susuzlaşan İranı su tasarrufu fikirleriyle kurtarma girişimleri çok yakında bir çok kişinin ilgisini çekecek, fakat geç kaldıklarını göreceklerdir.
Geleneksel ürünler, el işleri:
İranda tarih boyunca üretilen bir çok meta, kaliteli ve işlenen sanatıyla dünya çapında ün kazanmıştır. Bunların başında halı, kilim, tatlı çeşitleri, bazı kuru yiyecek veya bozulma riski taşımayan içecekler, tıbbi bitkiler ve onlardan elde edilen başka ürünler, safran, hurma vs. gelmektedir. Günümüzde bu ürünleri İrandan toplayıp, dünya genelinde pazarlamasını yapan ve satan bir çok İranlı ve türk gerçek veya tüzel kişiler vardır. Bu ürünlerin şu anda dahi bol miktarda İstanbul, Mersin ve Trabzon şehir ve limanlarında, gümrüklerinde nakliyatı yapılmaktadır. İranın yaptırım koşulları dahil her zaman son sığındığı liman halkın dünyaca ünlü el işleri vb. Olmuştur. İran el işlerini ve geleneksel ürünlerini dünyada tanıtmak da nerdeyse gerekmemektedir.
Taşımacılık:
İranda taşımacılık sektörü çalışır vaziyette olsa da, çok düzensiz ve özellikle tırlarla taşımacılık alanında, yeterli araç ve şöför olduğunu varsayarsak dahi, bunların doğru bir sistem ve yönetimle çalışmadığından olacak ki gözle görülür aksamalar vardır. Ayrıca dış ticaret hacminin artacağı büyük bir olasılık arzettiğinden, var olan sistem daha da yetersiz ve pasif kalabilir.
İşlerinizde başarılar dilerim...

1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 Rating 0.00 (0 Votes)

 

Merhaba! hoş geldiniz. İranda ticaret yapmayı, pazar araştırması yapmayı/yaptırmayı ve gezmeyi düşünüyorsanız, doğru yerdesiniz. tekrar hoş geldiniz...