Bir kaç gündür karabağ konuşuluyor, ama doğal güzellikleriyle, sıcak kanlı insanlarıyla ve fevkalade güzel karabağ şikeste, beste ve muğamlarıyla değil, savaşla. Son otuz yıldır ermenistan tarafından işgal edilen topraklarda yine ateş var.
Ermenistan zaten işgalci konumunda olduğu topraklarda neden çatışma başlattı?

Karabağ ait olduğu Azerbaycan Cumhuriyeti ve buradan sayısız sıkıntılarına merhem aramaya çalışan ermenistan hükümeti dışında en çok Türkiye basın ve medyasında yer buluyor
Ama
İran türkleri dışında türklerin ne kadarı karabağın karadağdan izlendiğini biliyor?

Karabağ gerçekten neresi?
Karadağ deyince balkanlardaki yeni bağımsızlığına kavuşan ve uluslarası camiada montenegro diye bilinen ülkeden bahsetmiyoruz tabii ki! Bahsettiğimiz karadağ, kuzeyinde karabağın bulunduğu Aras nehrinin güneyinde, İran sınırları içerisinde, resmi olarak da ‘doğu Azerbaycan’ eyaletinde yeralmaktadır. Bu isim benzerliği bile burada tarihin kime ait olduğunu ortaya koymaya yetiyor.

BU HARİTADA KARADAĞ İLE KARABAĞIN KONUMUNU BELKİ DE ENDER BULABİLECEĞİNİZ BİR BİLGİ VE HARİTA OLARAK SAYGIDEĞER OKUYUCULARIMLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM:

HARİTADA İRAN TARAFINDAKİ DOĞU AZERBAYCAN İLİ (45000 KİLOMETREKARE) MAVİ ÇİZGİYLE BELİRTİLMİŞ (TAHMİN EDEBİLECEĞİNİZ ÜZERE BU İLİMİZLE TÜRKİYE ARASINDAKİ TOPRAKLARI, BATI AZERBAYCAN İLİ OLUŞTURUYOR, ANCAK İLİMİZİN DOĞUSU VE GÜNEYİNDE TARİHİ AZERBAYCAN TOPRAKLARI DEVAM EDİYOR VE BÜTÜN BU BÖLGE (DOĞUDA HAZAR KIYISINA KADAR, GÜNEYDE İSE TAHRANA KADAR) İRAN TÜRKLÜĞÜNÜN AZERBAYCAN ŞİVESİNİ KONUŞANLARININ TOPRAKLARI.

KAHVE RENGİ İLE BELİRTİLEN SAHA KARADAĞ, AÇIK YEŞİL RENKTEKİ ÇİZGİ KARABAĞ TOPRAKLARINI, KOYU YEŞİL İSE DAĞLIK KARABAĞ (ERMENİLERİN SAHİP OLDUKLARINI İDDİA ETTİKLERİ BÖLGE)

Herkes şu günlerde Terter, Talış, Ağdam, Fuzüli, Şuşa, Laçın, Hankendi ve hatta aşağı ve yukarı abdurrahmanlı gibi köy isimlerini öğrenmiş durumda. Daha da öğreneceklerimizin olduğunu şimdiden söyleyelim. Karabağ tam alınamasa bile, bu çatışmalar türklük adına çok büyük bir sinerji ve psikolojik güç yaratmış durumda.

Karabağ, denge meselesidir...
SSCB dağılırken karabağ ermeni silahlı birliklerinin taaruzuna maruz kalarak 3 yıl içerisinde çevresindeki 7 rayon ile birlikte işgal edildi. Azerbaycanın doğru düzgün ordusunun bulunmadığı o günlerde bile, aslında sömürgeci akbabaların her türlü müdahalesi olmasa, karabağ bugünkü durumda olmazdı.

İşgal edilen topraklardan 1 milyona yakın insan yurtlarından edildi ve evet güya karabağda ermeniler çoğunluktaymış ya da oldular!

İranın o günkü devletinin tam olarak ne düşündüğü tartışılabilir ancak en azından ilk başlarda Azerbaycana dostça yaklaştığını, bazı çabalarından yola çıkarak söyleyebiliriz. Ancak ne zaman ki Baküden İran türklüğüne ve özellikle İran Azerbaycanına seslenildi, Tahran her şey için iki defa düşünmek zorunda olduğunu anladı.
Yanlış hareket affedilmiyor...

Burada Tahran penceresini ele almayacağım, hatta savunmayacağım ancak belki bir şeyleri gerek Ankara, gerekse Azerbaycan (Bakü) türklüğü olarak eleştirebiliriz. Belki o günler, objektif bir pencereden ele alıp, bazı tabu ve takıntılardan ari bir şekilde incelenebilir.

Bugün Erivandan çıkan seslerin eskisi kadar karşılık bulmadığını net görebiliyoruz. Tabii ki bu kendi başına bırakılmış anlamında algılanmamalı. Ama herkes bu konuları bir yerlere bağlasa da, bence dünya derin siyasetinde geniş bir çatlak oluşmuş ve bir az daha zorlanırsa, türklük, şebeke'ye artık eski projeyi bıraktırabilecek. Tabii bu büyük riskler de içeriyor ve insana ‘ya başarılamzsa’ dedirtiyor.

Bugün görünen o ki, bu çatışmaların sonu ne olursa olsun, en azından Azerbaycan Cumhuriyeti için büyük bir umut doğmuş durumda.

Gayrı resmi rakamlara göre 30-35 milyon İran türklüğünün üçte birinin yaşadığı İran Azerbaycan illerinin müftüleri, Urumiye şehrinde toplanarak Karabağın Azerbaycan toprağı olduğuna vurgu yaptılar: